Psk. Danışman Selda Mutlu
BABALAR VE ÇOCUKLAR
5426

 

Günümüzde boşanmış ya da dul olarak yaşayan babaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Baba çocuk ilişkisi de beraberinde doğal olarak değişmektedir. Çocuk dünyaya geldiğinde temel ihtiyaçları anne tarafından karşılandığından; ilişkileri ilerleyen yaşlara oranla daha sınırlı olmaktadır. Yapılan araştırmalar, çocuklar küçükken babanın destekleyici tutumunun çok önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun bir çaba gösteren annenin zorlandığı ve yorgun düştüğü anlar olacaktır. Babaların kendi istekleri ile bebeğin bakımında aktif olarak görev almak için çaba göstermeleri ya da bunun gerçekleşemediği durumlarda annenin rahat etmesi veya ilgilenmesi gereken diğer işlerin takibini yaparak eşine destek olmaları önemlidir. Böyle bir süreç annenin duygusal ve fiziksel anlamda tükenmesini engelleyecektir. Bunun yanı sıra babanın doğum sonrasında çocukların bakımında yer almalarının çocuk ile arasındaki bağı güçlendirdiğine dair araştırma sonuçları da elde edilmiştir. Elde edilen bilgiler doğrultusunda yurt dışında babalar doğumdan sonra anneler gibi izin alarak, eşlerine ve bebeğin bakımına yardımcı olabilmektedirler. Ülkemizde ise henüz bu anlamda bir ilerleme kaydedildiğini söylemek mümkün değildir.

 

Baba çocuk ilişkisi üzerine yapılan araştırmalara ve bu alanda yayınlanmış olan kaynaklara bakıldığında; babaların çocukların zihinsel, kişilik ve psikoseksüel gelişimleri üzerine etkileri olduğunu ve bağımsız bir kişilik kazanmasına önemli bir yeri olduğunu görüyoruz. Çocuk büyüdükçe baba ile olan iletişimi ve paylaşımları artmaya başlar. Erkek çocukların psikoseksüel gelişimleri için baba önemli bir rol model olurken, kız çocuklar içinde diğer cinsiyet ile ilişki kurmada bir örnek teşkil eder. Erkek çocukların babalarını model aldıkları bazı davranışları -örneğin aynada baba gibi traş olmak, araba kullanırken babayı taklit etmek, babanın diğer kişilere yaklaşımını kendi arkadaşlarına yansıtmak- paylaşım sürecinde görür ve hayatına geçirir. Kız çocukları ile vakit geçirirken de ona ne şekilde yaklaştığı ve tutumu, kız çocukların erkeklere bakış açısını etkiler. Bundan dolayı babaların hem erkek hem de kız çocukları ile zaman geçirmeleri çok önemlidir. Babaların günlerinin büyük bir kısmını işte geçirdikleri gözönünde bulundurulduğunda, babanın çocuklarına eşit olarak zaman ayırabilmesi için büyük bir çaba göstermesi gerekecektir.

 

Boşanmış ya da dul olan babaların çocukları ile olan ilişkisi anne ve babası bir arada olan ailelere göre daha farklı olacaktır. Baba bir şekilde hem kendini anne hem de baba yerine koymaya çalışabilir ve iki rol arasında gelgitler yaşayabilir. Belki burada bize yol gösterebilecek nokta annenin ister boşanma ister vefat sebebi ile olsun, istenilen şekilde olmasa da çocukların hayatında olduğu gerçeğidir. Baba, annenin yerini doldurmak için yoğun bir çaba harcasa da, anne ve baba çocuk için farklı anlamlar taşır.

 

Son olarak erkek çocukların bazı aileler için halen kız çocuklara göre ön planda tutulduğuna değinmek gerektiğini düşünüyorum. Toplumumuzda, erkek ve kız çocukların yetiştirilmesi ile farklı yaklaşımların sergilendiğini gözlemlemek mümkündür. Bu bakış açısına sahip bir baba, kız çocuğa sahip olduğunda her ne kadar çocuğunu sevse de bunu farklı şekillerde yansıtır. Erkek çocuğun ön planda tutulduğu ailelerde kız ve erkek çocuklara uygulanan disiplin yaklaşımınında da ayrı olduğu görülür. Baba doğal olarak erkek çocuğu ile daha fazla zaman geçirmek için çaba gösterirken, kız çocuğuna ihtiyacı olduğu şekilde yaklaşamayacaktır. Uzun vadede babaların ve annelerin bununla ilgili görüşleri çocukların cinsiyete ve kişiler arası ilişkilere bakış açısını etkiler. Bu nedenle babaların ve annelerin de kendi değer yargıları üzerinde düşünmeleri yararlı olacaktır.

 

Psk. Dnş. Selda MUTLU

Psk. Danışman Selda Mutlu